Demokratik Toplum Partisi'nin 27 Nisan tarihinde düzenlemiş olduğu "Barış ve Kardeşlik" gecesi bir grup ülkücü tarafından basılmış, yaklaşık 6 saat süren olaylar nedeniyle salonda fenalaşan 65 yaşındaki Ebubekir Kalkalı hayatını kaybetmiş, protestocuların Ankara Caddesi üzerinden Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmek isteyen ambulansın geçişine izin vermemelerine Vali ve Emniyet Müdürü'nün o akşamki tutumları eklenince bu ölümün yaşanması ne yazık ki kaçınılmaz bir hal almıştır.
Şehrimize kara bir leke olarak geçecek bu saldırıdan Tatangalar'ı sorumlu tutmak isteyenler ve bir takım gazetelerin bu olay karşısındaki en basit tabiriyle fırsatçı ve yalan-yanlış yayınları üzerine bir açıklama yapma gereği hissedilmektedir.
Aynı gün saat 15.00'te başlayan Sakaryaspor - İstanbulspor maçının seyircisiz oynandığından bihaber olan Zaman Gazetesi'nin ilgili haberinde "Müfettişlerden ilk gelen bilgilere göre, şehit cenazesinden kısa bir süre sonra etkinliğin düzenlenmiş olması provokasyonu tetiklerken Sakaryalıların bir futbol müsabakasında yenilmesi de gerginliğin bir diğer sebebi olarak gösteriliyor. Toplanan kalabalığın büyük bölümünün ise alkollü taraftarlar olduğu iddialar arasında." satırlarına yer vermesi, Zaman Gazetesi'nin fırsatçı yayın politikasının en açık göstergesidir. Buna ek olarak; Umur Talu'nun 30 Nisan tarihli yazısında "Kentte, küme düşmüş İstanbulspor'a karşı alınan yenilgiden sonra gerilen genç sinirleri belki de birileri bir linç kuşatmasına daha kolayca kattı. Onlara basit, küçük bir şey hatırlatayım; Türkiye'nin her şeye rağmen nasıl "bir" olabildiğine dair. Ligde rakipleri olan, belki playoff'ta eşleşecekleri, yıllardır kimi deplasmanda "PKK dışarı" bağrışlarının muhatabı Diyarbakırspor'un kulüp tesisleri kimin adını taşıyor, biliyorlar mı?" cümleleri eğer bu olaylar yaşanmış olsaydı; gayet yerinde tespitler olarak kabul edilebilirdi.
Mamafih; tribünlerimizde hiçbir zaman "PKK dışarı" diye bağrılmamıştır. Bütün bu iddia edilenin aksine; Sakarya'ya gelen Diyarbakır taraftarları çok iyi ağırlandığı gibi, benzer bir tutum Diyarbakır'da bizlere karşı sergilenmiştir.
Hiçbir koşul altında kabullenemeyeceğimiz bu linç kültürünün, özellikle son yıllarda şehrimizde hesaplar yapanlar tarafından gençleri kendi etraflarında toplamak adına bir siyasi malzeme olarak kullanılması, bundan da önemlisi Tatangalar'ın bu oyuna alet edilmeye çalışılması ve ulusal basının bu oyuna gelmesi bizleri fazlasıyla rahatsız etmektedir.
Tatangalar poları, t-shirt'ü giyip olay yerine giden ve bu sayede Tatangalar'ın ülkücülerle beraber bu saldırıda yer aldıkları düşüncesini kamuoyunda yayma girişiminde bulunanlar -her ne kadar bazı gazetelerin yayınlarına bakınca amaçlarına ulaşmış olarak gözükseler de- tribünlerinde zamanında Kürtçe pankart açan Tatangalar'ın böylesine bir olay içinde yer almayacağını hesaba katmalıdır.
9 Mayıs 2008 Cuma
Sakarya'da Yaşanan Olaylar Üzerine...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder